Sanskritçe Prana, yaşamsal enerji ya da hareket anlamına gelir. İnsan sistemlerinde, evrenin bütününde de olduğu gibi, ne zaman hareket varsa sağlık vardır ve ne zaman akış yerini tıkanıklığa bırakırsa sistemde (beden veya organisyon) sıkıntı, gerilim ve stres oluşmaya başlar. Serbestçe hareket edemeyen enerji, hücreleri ve dokuyu besleyemez ve iyileştiremez.
Hatırlarsak uzun süredir organizasyonlarda zekaya yani strateji, pazarlama, süreç iyileştirmeleri, hedef ve sonuç odaklılığa yatırım yaptık. Ancak geldiğimiz yer itibariyle bu paradigma artık belli bir doymuşluğa ulaştı ve ne kadar zorlasak da vereceği katkıyı sadece bu konulara odaklanarak artıramıyoruz.
Özellikle sonuç odaklılık ‘ben kazandım’ yaklaşımını güçlendirerek, kişilerarası ve birimlerarası seviyede uzaklaşmaya ve gerilime sebep oluyor. İşte burada bizi prana yaklaşımı destekliyor ve organizasyonel sağlık ve mutluluk yaklaşımının organizasyonel zekayı bir sonraki seviyeye ulaştırabileceğini anlatıyor. 
Biz de bu bakış açısı ile ekiplerin organizasyonlarındaki tıkanıklık ve stresi farketmesini ve bunu aşmasını destekleyerek işi yaparken daha mutlu ve üretken olabilmelerinin yollarını keşfetmelerini amaçlıyoruz…